Vahiy Bölüm 22
'Susayan gelsin.  İsteyen, Yaşam Suyu’nu karşılıksız alsın.'

1Melek bana billur taşı gibi parlak, Tanrı’nın ve Kuzu’nun tahtından çıkan Yaşam Suyu ırmağını gösterdi.

Bölüm 22’nin ilk 5 ayeti, 21:9’dan başlayan alt bölümün devamıdır. Bu alt bölüm, son yedi belayla dolu yedi tası taşıyan meleklerden birinin, “Gel, Kuzu’nun gelini olan kadını sana göstereceğim (Grekçe: δειξω).” sözleriyle başladı. Bu melek bir sonraki ayette, “kutsal Yeruşalim kentini [Yuhanna’ya] gösterdi (Grekçe: εδειξε).” Aynı melek bölüm 22’nin ilk ayetinde Yuhanna’ya, “billur taşı gibi parlak, Tanrı’nın ve Kuzu’nun tahtından çıkan Yaşam Suyu ırmağını gösterdi (Grekçe: εδειξε)”. Yani, Vahiy kitabının yeni bir bölümüne girdik ancak konu değişmedi. Kutsal kentin, Mesih’in bin yıllık krallık süresindeki tarifinin anlatımı devam ediyor.

Yuhanna’nın gördüğü Yaşam Suyu ırmağı, gökten inen kentte olacak. Bu ırmak, Tanrı’nın ve Kuzu’nun tahtından çıkacak. Hezekiel peygamber de bir ırmak gördü. Ancak Hezekiel’in gördüğü ırmak, yeryüzündeki Yeruşalim’in tapınağından akacak (oysa göksel Yeruşalim’de bir tapınak olmayacak [Vahiy 21:22]). Hezekiel, gördüğü nehri şöyle tarif etti: “Adam beni tapınağın girişine geri getirdi. Doğuya doğru tapınağın kapı eşiğinin altından sular aktığını gördüm. Tapınak doğuya bakıyordu. Sular tapınağın güney yanının altından, sunağın güneyinden aşağıya akıyordu” (Hezekiel 47:1, Kutsal Kitap). Hezekiel’in gördüğü ırmak, aktığı her yere şifa ve bereket getirecek (Hezekiel 47:9).

Zekeriya peygamber de Hezekiel’in gördüğü ırmak hakkında bir açıklama yaptı: “O gün Yeruşalim’in içinden diri sular akacak. Yaz kış suların yarısı Lut Gölü’ne, öbür yarısı Akdeniz’e akacak” (Zekeriya 14:8, Kutsal Kitap).

Hezekiel ve Zekeriya’nın gördüğü ırmak, Mesih’in bin yıllık krallık süresi boyunca, gökten inen kentin ırmağının diri bir portresi olacak. Yeryüzündeki ırmak gittiği her yere şifa ve bereket getirecekse Tanrı’nın ve Kuzu’nun tahtından akacak olan ırmak bunu ziyadesiyle yapacak.

2Kentin caddesinin ve ırmağın oldukları mevkinin her iki tarafında Yaşam Ağacı vardı. Ağaç her ayın meyve türüne göre on iki çeşit meyve veriyordu. Ağacın yaprakları uluslara şifa vermek içindi.

Gökten inen kentte bulunan, Tanrı’nın ve Kuzu’nun tahtından akan Yaşam Suyu ırmağının her iki tarafında Yaşam Ağacı vardı. Hezekiel peygamber de, yeryüzündeki tapınaktan akacak olan ırmağı tarif ederken buna benzer ağaçlardan bahsetti: “Irmağın her iki yanında her çeşit meyve ağacı yetişecek. Yaprakları solmayacak, meyveleri tükenmeyecek. Her ay meyve verecekler, çünkü tapınaktan çıkan sular oraya akıyor. Meyveleri yiyecek olarak, yaprakları şifa için kullanılacak.” (Hezekiel 47:12, Kutsal Kitap).

Yaşam Ağacı’nın yaprakları “uluslara şifa vermek içindi.” Gökten inen kutsal kentte hastalık olmayacak (21:4; 22:3). Ancak yeryüzünde, Mesih’in bin yıllık krallık süresinde hastalık ve ölüm olacak (Yeşaya 65:20). Çünkü bir çok insan yeni beden almadan Mesih’in krallığına girecek ve bu insanlardan yeni nesiller doğacak (bkz. Vahiy 20:7-10 ve notlar). İsa’ya gelen, on iki yıl boyunca kanaması olan bir kadın, O’nun giysisinin eteğine dokunarak iyileştirildi (Matta 9:20-22). İnsanlar belki buna benzer bir şekilde, İsa’nın bin yıllık krallık süresinde Yaşam Ağacı’nın yapraklarıyla hastalıklarından iyileştirilecekler.

Yaşam Ağacı nedir? Yaşam Ağacı’ndan, Kutsal Kitap’ta ilk kez Yaratılış 2:9’da bahsedildi. Bu ağaç Aden Bahçesi’ndeydi. Yaşam Ağacı’ndan yiyen sonsuzca yaşar. Adem ve Havva, günah işledikleri zaman Aden Bahçesi’nden kovuldular. Yaşam Ağacı erişime kapatıldı (Yaratılış 3:22-24). Yaşam Ağacı’na giden yol, Adem ve Havva’nın günahının adil kefaret bedeli (kurban kanı) sağlanana dek kapalı kaldı. İsa, Kendisine iman eden her kişiye Yaşam Ağacı’ndan yeme hakkını vadetti (Vahiy 2:7). Vahiy 22:14,19 ayetlerine göre, Yaşam Ağacı’na gelmeye hak sahibi olanlar ve kutsal kente girmeye hak sahibi olanlar aynı insanlardır. Çünkü bu insanlar, Mesih’in çarmıhta sağladığı kefareti benimseyenlerdir. Elçi Petrus Mesih’le ilgili olarak, “Günahlara karşı ölmüş olup, doğruluğa yönelik yaşayalım diye Kendisi günahlarımızı çarmıhta bedeninde yüklendi. O’nun yaraları ile iyileştirildiniz.” dedi (1. Petrus 2:24). Bu ayette “çarmıh” olarak çevrilen Grekçe kelime, “Yaşam Ağacı”nda çevrilen “Ağaç” kelimesidir. Kutsal Kitap’ın başında ve sonunda açıklanan Yaşam Ağacı, muhtemelen Mesih’in çarmıhının simgesidir. İsa’nın üzerinde öldüğü ağaç, bize şifa verebilen Yaşam Ağacı oldu. Çünkü Mesih’e iman eden herkes, O’nun yaraları ile ruhsal olarak iyileşir ve ebedî yaşama kavuşur.

3Artık hiç lanet olmayacak. Tanrı’nın ve Kuzu’nun tahtı kentin içinde olacak ve O’nun hizmetkârları O’na hizmet edecekler. 4O’nun yüzünü görecekler ve O’nun ismi alınlarının üzerinde olacak. 5Gece olmayacak, bir kandile veya güneş ışığına ihtiyaç kalmayacak. Çünkü Rab Tanrı hizmetkârlarına ışık verecek. Sonsuzca krallık sürecekler.

Gökten inen kentte hiç lanet olmayacak. Kentte gece de olmayacak. Tanrı’nın ve Kuzu’nun tahtı kentin içinde olacak. “Tanrı’nın ve Kuzu’nun tahtı” sözleri ayet 1 ve ayet 3’te bulunuyor. “Tanrı’nın ve Kuzu’nun tahtı” tek bir tahttır. Çünkü Kuzu, Baba ile Bir olan, ebedî Tanrı Oğlu’dur. İsa, çarmıha gitmek üzereyken şöyle dua etti: “Dünya üzerinde Ben Seni yücelttim. Yapmam için Bana vermiş olduğun işi tamamladım. Ve şimdi, ey Baba, dünya var olmadan önce Senin yanında sahip olduğum yücelikle Beni Kendi yanında yücelt” (Yuhanna 17:4-5). Ebedî Tanrı Oğlu olan Rab İsa Mesih, günahlarımız için kefaret sağlamak için alçaltılarak kesilen bir Kuzu gibi öldü. Rab İsa şimdi, dünya var olmadan önce Babası’nın yanında sahip olduğu yücelikle Babası’nın yanında tekrar yüceltilmiştir.

Ayet 5, Vahiy 21:1-2’deki anlatıma dönüyor. Vahiy 19:11-21:2’de açıklanan son yedi olayın yedincisi, yeni gök ve yeni dünyanın yaratılışıdır. Vahiy 21:9-22:5’te tarif edilen kutsal kent, Mesih’in bin yıllık krallığın sonunda yok olmadan ebediyen duracak. Mesih’e iman etmiş olan her insan, Mesih’le beraber sonsuzca krallık sürecek.

6Melek bana, “Bu sözler güvenilir ve hakikîdir. Peygamberlerin ruhlarının Tanrısı olan Rab, ansızın gerçekleşmeleri gerekenleri hizmetkârlarına göstermek için meleğini gönderdi.” dedi. 7“İşte, ansızın geliyorum! Bu kitabın peygamberlik sözlerine uyana ne mutlu!”

Ayet 6’da konuşan melek, muhtemelen 21:3-4 ve 21:5’in ikinci kısmında konuşan melektir. Bu melek şimdi, Yuhanna’ya verilen tüm vahyin güvenilirliğini ikrar ediyor. Tanrı’nın peygamberlere verdiği sözler, Yuhanna’ya verilen vahye göre tamamlanacak. Ayet 7, Rab İsa’nın sözleridir (bkz. 3:11). Rab İsa, 12-16 ayetlerinde seslenmeye devam edecek. “Bu kitabın peygamberlik sözlerine uyana ne mutlu!” ilanı, kitabın başında söylenen ilana benziyor: “Bu peygamberliğin sözlerini okuyan kişiye ve dinleyip onda yazılmış olan şeylere bağlı kalanlara ne mutlu! Çünkü vakit yakındır” (1:3).

8Bunları duyan ve gören kişi, ben Yuhanna’yım. Duyduğum ve gördüğüm zaman, bunları bana gösteren meleğin ayakları önünde tapınmak için yere kapandım. 9Melek bana, “Sakın yapma! Seninle, kardeşlerin olan peygamberlerle ve bu kitabın sözlerine uyanlarla beraber ben de bir hizmetkârım. Tanrı’ya tapın!” dedi. 10Ayrıca bana, “Bu kitabın peygamberlik sözlerini mühürleme. Çünkü vakit yakındır.

Yuhanna şaşkınlıkla, daha önce de yaptığı gibi (19:10) yere kapanıp kendisiyle konuşan meleğin ayakları önünde tapınacaktı. Melek şimdi de Yuhanna’nın kendisine tapınmasını kabul etmedi.Daniel peygamber bu olaylarla ilgili olarak vahiy aldığı zaman, “kitabı mühürle” emrini aldı: “Fakat sen, ey Daniel, sonun vaktine kadar bu sözleri sakla, ve kitabı mühürle” (Daniel 12:4, eski çeviri). Daniel’le konuşana melek sonra tekrar, “Git, Daniel, çünkü sonun vaktine kadar bu sözler saklıdır, ve mühürlüdür.” dedi (Daniel 12:9, eski çeviri). Fakat Yuhanna’yla konuşan melek, “Bu kitabın peygamberlik sözlerini mühürleme. Çünkü vakit yakındır.” dedi. Daniel’in ve Yuhanna’nın zamanları arasında ne değişti? Mesih geldi. Mesih, insanların günahlarının bağışlanması için kurban olarak öldü ve ölümden dirildi. Kendisine iman edenlere son yargıdan bir kurtuluş yolu açtı. Yuhanna bu vahyi mühürlemedi. Çünkü vakit yakındır.

11Kötülük yapan, hâlâ kötülük yapsın. Kirli olan hâlâ kirletilsin. Doğru olan hâlâ doğruyu yapsın. Kutsal olan hâlâ kutsal kılınsın.” dedi.

Yüreği katı olan insanlar, yedi yıllık sıkıntı süresinde gerçekleşecek olan belalara rağmen tövbe etmeyecekler (bkz. 16:9,11,21). Aksine, Tanrı’ya küfredecekler. Daniel peygamberle konuşan melek de bu süreyle ilgili olarak, “Birçokları kendilerini arıtıp temizlenecek, lekesiz duruma gelecek, ama kötüler kötülük etmeyi sürdürecek. Kötülerin hiçbiri anlamayacak, bilgeler anlayacak.” dedi (Daniel 12:10, Kutsal Kitap).

Tanrı hiçbir zaman insanlardan Kendi sözüne karşı yüzeysel bir kabulü kabul etmiyor. Bir kişinin Vahiy kitabını okuyarak gelecekte gerçekleşecek olan olaylar hakkında bilgiye sahip olması, bu kişiyi gelecekteki son yargıdan kurtarmıyor. Gerçek bir tövbe, bir fikir değiştirme kararıdır. Bir kişinin Rab İsa’nın sağladığı kurtuluşa sahip olması için, Mesih’e iman etmeye karar vermesi gerekir.

12“İşte, ansızın geliyorum. Ödüllerim, her kişiye kendi yaptıklarına göre karşılık vermek için yanımda olacak. 13Alfa ve Omega, İlk ve Son, Başlangıç ve Bitiş, Ben’im.”

Rab İsa bu ayetlerde sesleniyor. Bu sözler, muhtemelen ayet 11’de belirtilen aynı iki gruba hitap ediyor. İsa ikinci gelişinde “her kişiye kendi yaptıklarına göre karşılık [verecek].” Mesih’e iman etmemiş olanlar, son yargı gününde yaptıklarına göre yargılanacaklar (20:11-15). Çünkü Rab İsa’nın sağladığı kefareti reddettiler. Bu kişilerin yaptıkları, Tanrı’nın kutsal standardından eksik kalacak (Romalılar 3:23). Mesih’e iman etmiş olanlar da, farklı bir yargı gününde yaptıklarına göre yargılanacaklar. Bunlar, cennet-cehennem konusunda değil, kendilerine verilecek ödüller hakkında yargılanacaklar (bkz. Yuhanna 5:24; 1. Korintliler 3:11-15).

İsa, “Alfa ve Omega, İlk ve Son, Başlangıç ve Bitiş, Ben’im.” dedi. Her şey O’nun aracılığıyla var oldu (Yuhanna 1:3) ve Kendisi her insanın nihai Yargıcı olacak (Yuhanna 5:22).

14O’nun buyruklarına uyanlara ne mutlu! Bunlar Yaşam Ağacı’na gelme hakkına sahip olacaklar ve kapılarından kente girecekler. 15Dışarıda köpekler, büyücüler, cinsel ahlaksızlık yapanlar, katiller, putperestler, yalanı seven ve yalan söyleyen herkes olacak.

Ayet 6 ve 9-11’de konuşan melek yukarıdaki ayetlerde tekrar konuştu. Melek, “O’nun buyruklarına uyanlara ne mutlu!” dedi. İbraniler kitabının yazarı, Tanrı’nın Yeremya peygamber aracılığıyla söylediği sözleri aktardı: “Yasalarımı onların zihnine koyarak onların yüreğine yazacağım” (İbraniler 8:10; Yeremya 31:33). Elçi Pavlus da, İsa Mesih’e iman edenlerin yüreklerinde gerçekleşen yenilenmeyi anlatırken, “günahın kulları olduğunuz halde, teslim edildiğiniz öğretişin suretine göre yürekten itaat ettiniz…” dedi (Romalılar 6:17, eski çeviri). Tanrı, Kendi buyruklarını Oğlu İsa Mesih’e iman edenlerin yüreklerine yazmıştır. Tanrı’nın Kendi Ruhu da kalıcı olarak bu kişilerin içlerine girmiştir (Yuhanna 14:16-17; 1. Korintliler 12:13; Romalılar 8:9). Tanrı ayrıca gelecekte bize yeni bir beden verecek. Ancak o gün gelene dek, Adem’in diğer her çocuğunda olduğu gibi, bizde de günaha yönelik bir eğilim bulunacak. Bunun için gerçek imanlılar da kötülük yapabilirler. Fakat Rab İsa Mesih’e iman etmiş olan her insan, günaha karşı derin bir yürek üzüntüsü hisseder. Her hakikî imanlı, Tanrı’nın buyruklarına yürekten itaatkârdır.

Adem ve Havva günah işledikleri zaman, Aden Bahçesi’nden kovuldular. Bahçedeki Yaşam Ağacı’na giden yol kapatıldı (Yaratılış 3:21-24). Yaşam Ağacı’na giden yol, Mesih’in ölümü ve dirilişine dek kapalı kaldı. Bu yol, Mesih’in çarmıhta sağladığı kefaret sayesinde şimdi açıktır. Yuhanna’yla konuşan melek, “Bunlar Yaşam Ağacı’na gelme hakkına sahip olacaklar ve kapılarından kente girecekler.” dedi. Her hakikî imanlı sonsuz hayata sahip olacak ve gökten inen kutsal kente girecek. Ancak Mesih’in sağladığı kefareti reddedenler kentin dışında kalacaklar. Bu kişiler, son yargı gününde ebediyen mahkûm olacaklar.

16“Ben İsa, kiliselere bunlara tanıklık etmek için meleğimi gönderdim. Davut’un Kökü ve Soyu, parlak Sabah Yıldızı Ben’im.”

Yuhanna’yla konuşan melek, ayet 6’da, “Peygamberlerin ruhlarının Tanrısı olan Rab, ansızın gerçekleşmeleri gerekenleri hizmetkârlarına göstermek için meleğini gönderdi.” dedi. İsa, ayet 16’da, “Ben İsa, kiliselere bunlara tanıklık etmek için meleğimi gönderdim.” dedi. İsa, “peygamberlerin ruhlarının Tanrısı olan Rab”dir.

İsa, yukarıdaki ayette “Ben İsa” demekle, Vahiy kitabında yazılan sözlere imzasını attı. İsa sonrasında Kendi Kimliğini ikrar etti. İsa, Davut’un Kökü’dür. Çünkü İsa; Davut, Davut’un atası Yahuda, Yahuda’nın babası Yakup, Yakup’un babası İshak ve İshak’ın babası İbrahim’den önce vardı. İsa, “Size doğrusunu söyleyeyim, İbrahim doğmadan önce ben varım.” dedi (Yuhanna 8:58, Kutsal Kitap). İsa ayrıca, Davut’un Soyu’dur. Hem İsa’yı doğuran Meryem hem de Meryem’in eşi Yusuf, Kral Davut’un soyundan geldiler. Tanrı Davut’a, “Sen ölüp atalarına kavuşunca, senden sonra soyundan birini ortaya çıkarıp krallığını pekiştireceğim. Adıma bir tapınak kuracak olan odur. Ben de onun krallığının tahtını sonsuza dek sürdüreceğim.” diye bir vaatte bulundu. (2. Samuel 7:12-13, Kutsal Kitap). İsa, Kendisinin Tanrı’nın vadettiği, tahtı sonsuz olan Kral olduğunu söyledi.

Rab İsa, “parlak Sabah Yıldızı”dır (bkz. 2:28 ve notlar). Mesih, “Doğruluk Güneşi” olarak gelip krallığını kuracak (Malaki 4:2). Fakat İsa bundan önce “Sabah Yıldızı” olarak gelip Kendisine iman eden her insanı dünyadan alacak. “Kilise” sözcüğü, Vahiy 3’ten sonra ilk kez yukarıdaki ayet 16’da bulunuyor. Çünkü kilise döneminde Mesih’e iman eden herkes, Vahiy 6-18 bölümlerinde anlatılan yedi yıllık sıkıntı süresinden önce dünyadan alınacak.

17Ruh ve gelin “Gel!” diyorlar. İşiten “Gel!” desin. Susayan gelsin. İsteyen, Yaşam Suyu’nu karşılıksız alsın.

Kilise döneminde Mesih’e iman eden insanlar, toplu olarak İsa Mesih’in gelinidir. Mesih’in Ruh’u her gerçek imanlının içindedir (Yuhanna 14:16-17). Kutsal Ruh ve dünya çapında yaşayan imanlılar, Mesih’e henüz iman etmemiş olanlara “Gel!” diyorlar. Bu çağrıyı işitenler de bizimle beraber seslenip “Gel!” desinler. Çünkü Tanrı her susayana Yaşam Suyu’nu karşılıksız olarak sunuyor. Rab İsa, “Susayana Yaşam Suyu’nun pınarından Ben karşılıksız vereceğim.” dedi (21:6).

Ruhsal susama bir berekettir. Her insanın Tanrı’nın sunduğu Yaşam Suyu’na ihtiyacı var. Fakat dünyanın sunduğu zevklerle yetinmeye çalışan bir kişi kendi ihtiyacını inkâr edebilir. Yalnızca ruhsal bir susamayı hissedenler Yaşam Suyu’ndan alabilirler.

18“Ben, bu kitabın peygamberlik sözlerini işiten herkese tanıklık veriyorum: biri bunlara bir şey katarsa, Tanrı bu kitapta yazılmış olan belaları bu kişiye katsın. 19Biri bu peygamberlik kitabının sözlerinden bir şey çıkarırsa, Tanrı bu kişinin bu kitapta yazılanlardaki payını Yaşam Ağacı’ndan ve Kutsal Kent’ten çıkarsın.” 20Bunlara tanıklık eden, “Evet, ansızın geliyorum.” diyor.

Rab İsa bu ayetlerde ciddi bir uyarıda bulunuyor. Hiç kimse bu kitabın sözlerini değiştirmeyi denemesin! Tanrı her zaman yazılı sözünü korumaktadır. Bu ayetlerde büyük bir umut da var: her insanın Yaşam Ağacı’nda ve Kutsal Kent’te bir payı olabilir. İman kapısı herkese açıktır. Rab İsa’nın çarmıhtaki ölümü, tarihte yaşamış olan, şimdi yaşayan veya gelecekte yaşayacak olan her insanın günahlarının kefaretini sağlamak için yeterliydi.

Amin! Evet, gel, Rab İsa! 21Rab İsa Mesih’in lütfu bütün kutsallarla olsun! Amin!

Rab İsa Mesih, kesilecek bir Kuzu olarak alçaltıldı. Fakat kanı akıtılan Kuzu yüceltilecek! Ölüme kadar alçaltılan Mesih, ölümden dirildi! İsa, Kral olarak ansızın dünyaya dönecek! O’nun sağladığı kefaret aracılığıyla kutsal kılınan herkes sevinçle Yuhanna’nın sözlerine katılmaktadır: “Evet, gel, Rab İsa!”

ÖNCEKİ BÖLÜM

ANASAYFA