Vahiy Bölüm 21
'Sonra yeni bir gökle yeni bir yeryüzü gördüm.'

Ayet 1-9

1Sonra yeni bir gökle yeni bir yeryüzü gördüm. Çünkü birinci gök ve birinci yeryüzü ortadan kalkmıştı. Artık deniz de yoktu. 2Damadı için süslenmiş bir gelin gibi hazırlanmış kutsal kentin, Yeni Yeruşalim’in, Tanrı’dan, gökten indiğini gördüm.

Vahiy 19:11’den itibaren anlatılan son yedi olayın yedincisi, yukarıdaki ilk ayette anlatılıyor. Yuhanna yeni bir gökle yeni bir yeryüzü gördü. Rab İsa Mesih’in eski dünyadaki bin yıllık krallığı ve bu krallığın ardından gelen son yargı gününden sonra, yeni bir gök ve yeni bir yeryüzü yaratılacak. “Çünkü birinci gök ve birinci yeryüzü ortadan kalkmıştı.” Yuhanna, yukarıdaki ikinci ayette bir kentin gökten indiğini gördü. Adı “Yeni Yeruşalim” olan bu kutsal kent sonraki ayetlerde ayrıntılı bir şekilde tarif edilecek. Fakat yeni gök ve yeni yeryüzü yalnızca tek bir cümleyle tarif ediliyor: “Artık deniz de yoktu.” Buna göre, bu cümle çok önemlidir.

Dünyanın oluşumunda, “Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı’nın Ruhu suların üzerinde hareket ediyordu.” (Yaratılış 1:2, Kutsal Kitap). Karanlıkla kaplı suların başlangıçta bulunması, muhtemelen Şeytan’ın Tanrı’ya karşı gelişinin sonucuydu (bkz. Yeşaya 14:12-15; Hezekiel 28:13-17). Tanrı Eyüp’le konuşurken, denizin ortaya çıkışını dizginlenmesi gereken birinin doğumuna benzetti (Eyüp 38:8-11). Yakup aynı doğum mecazını günah için de kullandı (Yakup 1:15).

Deniz, muhtemelen günah ve ölümün simgesidir. Yeni gök ve yeryüzünde günah ve ölüm olmayacak. Elçi Petrus bu gerçeği şöyle ifade etti: “Ama biz Tanrı’nın vaadi uyarınca doğruluğun barınacağı yeni gökleri, yeni yeryüzünü bekliyoruz” (2. Petrus 3:13, Kutsal Kitap).

Yuhanna’nın gördüğü, gökten inen kent, “damadı için süslenmiş bir gelin” gibiydi. Yeni Yeruşalim, Mesih’in gelininin ebedî konutu olacak. Mesih’in gelini, kilise döneminde Kendisine iman edenler topluluğudur.

3Gökten yüksek bir sesin şöyle dediğini işittim: “İşte, Tanrı’nın meskeni insanlarla beraberdir, oraya onlarla beraber yerleşecek, onlar O’nun halkı olacaklar ve Tanrı’nın Kendisi onlarla beraber olacak. 4Gözlerinden her gözyaşını silecek. Ölüm olmayacak artık. Ne yas ne feryat ne de ıstırap olacak artık. Çünkü önceden var olanlar ortadan kalktı.”

Yuhanna, 3-8 ayetlerinde iki farklı ses işitti. İlk ses gökten geldi. Bu ses muhtemelen bir meleğin sesidir. Bu melek, gökten inen kutsal kentle ilgili olarak, “Tanrı’nın meskeni insanlarla beraberdir, oraya onlarla beraber yerleşecek, onlar O’nun halkı olacaklar ve Tanrı’nın Kendisi onlarla beraber olacak.” dedi. Ne harika bir söz!!! Tanrı’nın Kendisi halkıyla beraber oraya yerleşecek! Tanrı, halkının eski dünya düzeninden kalan gözyaşlarını silecek. Halkının gözyaşlarının sebebi olan ölüm, yas, feryat ve ıstırap bir daha olmayacak.

Zekeriya peygamber, “Terennüm et, ve sevin, ey Sion kızı; çünkü işte, ben geliyorum, ve senin içinde oturacağım, RABBİN sözü. Ve o gün çok milletler RABBE yapışacaklar, ve benim kavmım olacaklar; ve ben senin içinde oturacağım, ve beni orduların RABBİ sana gönderdiğini bileceksin.” dedi (Zekeriya 2:10-11, eski çeviri). Zekeriya ilk olarak, “ben geliyorum, ve senin içinde oturacağım, RABBİN sözü.” dedi. Zekeriya daha sonra, “ben senin içinde oturacağım, ve beni orduların RABBİ sana gönderdiğini bileceksin.” dedi. Bu peygamberlik sözüne göre, RAB, RAB’Bİ gönderecekti. Bu nasıl olabilir? Baba, RAB’dir. Oğul da RAB’dir. Baba, Oğul’u gönderecekti. Oğul, Yuhanna’nın gördüğü, gökten inen kentte halkının arasında oturacak. Yani, Tanrı’nın Kendisi, Tanrı’dan inen kentte (ayet 2) halkıyla beraber oturacak (ayet 3). Matta, İsa’nın doğumu hakkında Yeşaya peygamberin sözlerinden alıntı alarak şunu söyledi: “İşte, kız gebe kalıp bir oğul doğuracak; adını İmmanuel koyacaklar. İmmanuel, Tanrı bizimle demektir.” (Matta 1:23; ayrıca bkz. Yeşaya 7:14). Ebedî Tanrı Oğlu olan İsa Mesih, halkıyla beraber Yeni Yeruşalim’de oturacak.

5Tahtın üzerinde Oturan şöyle dedi: “İşte her şeyi yeni kılıyorum.” Sonra [gökten gelen ses], “Yaz, çünkü bu sözler Tanrı’nın güvenilir ve hakikî sözleridir.” dedi. 6[Tahtın üzerinde Oturan], “Alfa ve Omega, Başlangıç ve Son Ben’im” dedi. “Susayana Yaşam Suyu’nun pınarından Ben karşılıksız vereceğim. 7Galip gelene bunları vereceğim. Ben onun Tanrısı olacağım, o da benim oğlum olacak. 8Korkaklara, iman etmeyenlere, günahkârlara, alçaklara, katillere, cinsel ahlaksızlık yapanlara, büyücülere, putperestlere ve bütün yalancılara ikinci ölüm olan ateş ve kükürtle yanan gölde paylarını vereceğim.”

Yuhanna’nın duyduğu ikinci ses, tahtın üzerinde Oturan’ın sesiydi. Bu Kişi sonrasında, “Alfa ve Omega, Başlangıç ve Son Ben’im” dedi. Rab İsa, kitabın birinci bölümünde, “İlk Olan ve Son Olan, yaşamakta Olan Ben’im; ölüydüm ve işte sonsuzca yaşamaktayım.” dedi. Rab İsa, kitabın son bölümünde, “Alfa ve Omega, İlk ve Son, Başlangıç ve Bitiş, Ben’im.” dedi (1:17-18; 22:13). Yukarıdaki ayetlerde seslenen, tahtın üzerinde Oturan Kişi, Rab İsa’dır. İsa, “İşte her şeyi yeni kılıyorum.” dedi.

Melek daha sonra, “Yaz, çünkü bu sözler Tanrı’nın güvenilir ve hakikî sözleridir.” dedi. Ardından Rab İsa , “Susayana Yaşam Suyu’nun pınarından Ben karşılıksız vereceğim. Galip gelene bunları vereceğim. Ben onun Tanrısı olacağım, o da benim oğlum olacak. Korkaklara, iman etmeyenlere, günahkârlara, alçaklara, katillere, cinsel ahlaksızlık yapanlara, büyücülere, putperestlere ve bütün yalancılara ikinci ölüm olan ateş ve kükürtle yanan gölde paylarını vereceğim.” dedi.

Rab İsa, ruhsal olarak susayan her insana Yaşam Suyu vermeye hazırdır. “Galip gelen,” Mesih’e iman eden her insandır (1. Yuhanna 5:4-5). Tanrı Oğlu olan Mesih, Kendisine iman eden her kişiyi bir evlat olarak tanıyacak. Fakat Mesih, günahın içinde yaşamaya devam edenleri cehenneme mahkûm edecektir.

Peki İbrahim, Davut ve Petrus gibi kişiler yukarıdaki günahlar listesinde yazılan suçları işlemediler mi? Hatta her insan günah işlemiştir değil mi? Buna göre, her insanın hakkı cehenneme gitmektir. İbraniler kitabının yazarı, Yeremya peygamberden alıntı alarak, “Çünkü kötülüklerine karşı lütufkâr olacağım, günahlarını ve kanun tanımazlıklarını bir daha asla anımsamayacağım.” yazdı (İbraniler 8:12; Yeremya 31:34). İbraniler yazarı bunu, Mesih’in kanıyla sağladığı kefarete bağlı olarak söyledi (bkz. İbraniler 7:26-27). Mesih’in ölümü ve ölümden dirilişi sayesinde, Kendisine iman eden her insanın günahları Tanrı tarafından bir daha asla anımsanmayacak.

9Son yedi belayla dolu yedi tası taşıyan yedi melekten biri gelip benimle şöyle konuştu: “Gel, Kuzu’nun gelini olan kadını sana göstereceğim.”

Yuhanna, bu bölümün ilk iki ayetinde yeni bir gökle yeni bir yeryüzü ve gökten inen Yeni Yeruşalim kentini gördü. Yeni Yeruşalim kenti ayet 9’dan itibaren ayrıntılı bir şekilde tarif edilecek. Ancak ayet 1-2 ve ayet 9 arasındaki ayetlerde bir melek ve Rab İsa seslendiler. Rab İsa’nın sözleri son yargı gününden önceki bir zamana bağlıdır (ayet 8). Ayrıca, ayet 9’da konuşan melek, “son yedi belayla dolu yedi tası taşıyan yedi melekten biri”dir. Bu da bizi yedi yıllık sıkıntının zaman çerçevesine tekrar götürüyor. Bu zaman imalarına göre, ayet 9’dan başlayan açıklama sadece 1-2 ayetlerindeki anlatımın devamı değildir.

Yukarıdaki ayetin şekli 17:1 ayetinin şekline çok benziyor:

“Yedi tası taşıyan yedi melekten biri gelip benimle şöyle konuştu: “Gel, birçok yerin suları üzerinde oturan büyük fahişenin yargısını sana göstereceğim.” (17:1)

Vahiy 17:1 ve 21:9 ayetlerinde iki kadın arasında bir karşılaştırma yapılıyor. Bölüm 17’deki kadın bir fahişedir. Bu kadın, Tanrı’nın sözüne aykırı olan dinin simgesidir. Vahiy 21:9’daki kadın, Mesih’in saf ve kutsal gelinidir. Bu kadın, Mesih’e iman eden insan topluluğunun simgesidir.

Ayet 10-27

10Beni Ruh’ta büyük ve yüksek bir dağın üstüne götürüp kutsal Yeruşalim kentini bana gösterdi. Kent gökten, Tanrı’dan iniyordu.

Ayet 10 muhtemelen sadece ayet 2’nin bir tekrarı değildir. Çünkü ayet 8-9 bizi yedi yıllık sıkıntının zaman çerçevesine tekrar götürdü. Ayrıca, Mesih’in gelini ve gerçekleşmek üzere olan düğün şöleni 19:7-9’da açıklandı. Bu şölen, Mesih’in bin yıllık krallık süresinde gerçekleşecek (bkz. 19:5-9 ve ilişik notlar). Buna göre, Mesih’in gelini olan halkının konutu Mesih’in bin yıllık krallığından önce yaratılacak. Bu konut kutsal Yeni Yeruşalim kentidir. Yuhanna Vahiy 21:9-10 ayetlerinde bu kentin Mesih’in bin yıllık krallığının başındaki gökten inişini görüyor. Bu kent Vahiy 21:10-22:5 ayetlerinde tarif edilecek. Yeni Yeruşalim kenti bin yıl boyunca, kilise döneminde Mesih’e iman etmiş olan herkesin evi olacak. Aynı kent, yeni gökle yeni yeryüzü yaratılınca (21:1-2) ebedî konutumuz olmaya devam edecek.

11Kentte Tanrı’nın görkemi vardı. Parıltısı billur gibi parlayan bir yeşim taşına, en kıymetli taşlardan birine benziyordu. 12Kentin hem büyük hem de yüksek surları, on iki kapısı ve kapılarda bulunan on iki meleği vardı. Kapıların üzerinde isimler, İsrail’in on iki oymağının isimleri yazılıydı. 13Doğuda üç kapı, kuzeyde üç kapı, güneyde üç kapı ve batıda üç kapı vardı. 14Kentin surlarının on iki temeli vardı. Temellerin üzerinde Kuzu’nun on iki elçisinin isimleri vardı.

Tanrı’nın görkemi, gökten inen kutsal kentteydi. Çünkü Tanrı, halkıyla beraber bu kentte oturacak. İsrail’in on iki oymağının isimleri kentin on iki kapısının üzerinde yazılıydı. Mesih’in on iki elçisinin isimleri kentin surlarının on iki temelinin üzerinde yazılıydı.

İsa, Filadelfya’daki kiliseye, “Galip geleni Tanrım’ın tapınağında bir sütun yapacağım ve böylece dışarıya hiç çıkmayacak. Tanrım’ın adını, Tanrım’ın kentinin adını, yani gökten inen yeni Yeruşalim’in adını ve benim yeni adımı onun üzerine yazacağım.” dedi (3:12). Yuhanna bu bölümde, “Kentte bir tapınak görmedim. Çünkü tüm kudrete sahip olan Rab Tanrı ve Kuzu kentin tapınağıdır.” dedi (ayet 22). Tanrı’nın Kendisi, Yeni Yeruşalim’in tapınağı olacak. Kilise döneminde Mesih’e iman eden her insan, Tanrı’nın huzurunda “bir sütun” olacak. “Dışarıya hiç çıkmayacak.” Buna göre biz, bizi en çok seven Kişi’yle beraber, eşsiz bir güzelliğe ve berekete sahip olan bir yerde ebediyen kalacağız.

Kentin kapıları, kente girip çıkanlar için olacak. Muhtemelen bu yüzden İsrail’in on iki oymağının isimleri kapılarda yazılı olacak. Kentin surları, kentin güvende olduğunu gösteriyor. Bu güven, İsa’nın elçilerine emanet edilen, Mesih’in Kendi ölümü ve dirilişinin sağladığı kurtarış gerçeğine dayanıyor. Muhtemelen bu yüzden İsa’nın on iki elçisinin isimleri kentin surlarının temellerine yazılı olacak. On iki elçinin ve on iki oymağın isimlerinin bu şekilde kentte bulunmaları, kilisenin ve İsrail’in hakikî imanlılarının birliğini ve birbirinden farklılığını gösteriyor.

15Benimle konuşan meleğin ölçü çubuğu olarak kullanacağı altın bir kamışı vardı. Kenti, kentin kapılarını ve kentin surlarını ölçmek üzere bu kamışı taşıyordu. 16Kent kare şeklindeydi. Uzunluğu enine eşitti. Melek kenti on iki bin on ikia stad birimib olarak kamışla ölçtü. Uzunluğu, eni ve yüksekliği birbirine eşitti. 17Bir insanın, yani meleğin dirsekle el arası ölçüsüne göre kentin surunun ölçümü 144 birimdi.

aBazı Grekçe elyazmalarında sadece “on iki bin” yazılır
b1 “stad birimi” = 192 metre

Kare şeklinde olan Yeni Yeruşalim kentinin yüksekliği de uzunluğu ve enine eşit olacağına göre kent bir küp olacak. Verilen ölçü yaklaşık 2300 kilometredir. Kentin duvarının ölçüsü yaklaşık 66 metredir. Bu ölçü muhtemelen duvarın kalınlığıdır.

18Surlar yeşim taşından yapılmaydı. Kent ise saydam cama benzeyen saf altındandı. 19Kentin surlarının temelleri çeşit çeşit kıymetli taşlarla süslenmişti. Birinci temel yeşim taşı, ikincisi safir, üçüncüsü kalsedon, dördüncüsü zümrüt, 20beşincisi kırmızı akik, altıncısı akik, yedincisi zebercet, sekizincisi beril, dokuzuncusu topaz, onuncusu krizopraz, on birincisi zirkon ve on ikincisi ametistti.

Yuhanna yüksek bir dağın üstünden etrafı izlerken bu kentin Tanrı’dan indiğini gördü (ayet 10). Ancak Yuhanna, kentin yeryüzüne indiğini söylemedi. Kent dünyadan görülebilir bir şekilde, göğün yüksekliklerinde kalabilir. Bu durumda, kentin içindeki ışık (ayet 23), muhteşem bir güzellikle duvarındaki ve duvarının temellerindeki cevherlerden geçerek parlar. Kutsal kentin yeryüzüne inmemesi, Hezekiel 40-48’in vurgusuna da uyumlu olur. Çünkü Mesih’in bin yıllık krallık süresinde yeryüzünde olacak olan tapınak bu bölümlerde ayrıntılı bir şekilde tarif ediliyor. Ancak aynı sürede yeryüzü üzerinde bulunacak olan kutsal kente dair az bilgi veriliyor (bkz. Hezekiel 40:2; 45:6; 48:15,20,30-35). Yeryüzündeki kentin görkemi muhtemelen Yuhanna’nın gördüğü kentin görkeminden az olacak. Ayrıca, eski gök ve yeryüzü Mesih’in bin yıllık krallığının sonunda yok olacak (ayet 1). Vahiy 21’de anlatılan kent eski gök ve yeryüzü arasında kalırsa bu yıkımdan ayrı kalır.

21On iki kapı, on iki inciydi. Kapıların her biri tek bir inciden yapılmaydı. Kentin caddesi berrak cam gibi saf altındandı.

Yuhanna Vahiy 17’de, gelecekte yaygınlaşacak kötü bir dinsel sistemi simgeleyen bir fahişe gördü. Bu fahişe, “altın, kıymetli taşlar ve incilerle süslenmişti” (Vahiy 17:4). Tanrı’nın sözüne aykırı olan bu sistem, geçici olarak bu servete sahip olabilmek için kendisini satmıştı. Fakat Tanrı’nın sözüne sadık kalan Mesih’in saf gelini, Rab İsa’nın ona hazırladığı kentte ebediyen her berekete sahip olacak. Yeni Yeruşalim kenti ve kentin caddesi saf altından olacak. Surları yeşim taşından yapılma ve surlarının temelleri çeşit çeşit kıymetli taşlarla süslenmiş olacak. Kentin on iki kapısı da birer inciden yapılma olacak. Rab İsa Mesih bu konutu Kendisine iman edenler için hazırladı.

22Kentte bir tapınak görmedim. Çünkü tüm kudrete sahip olan Rab Tanrı ve Kuzu kentin tapınağıdır. 23Kentin güneş ya da ay ışığına ihtiyacı yoktu. Çünkü Tanrı’nın görkeminin ta kendisi onu aydınlatıyordu. Kentin kandili Kuzuydu. 24Uluslar kentin ışığı aracılığıyla hareket edecekler, dünyanın kralları kentin ışığıyla uluslardan kente görkem ve onur getirecekler. 25-26Kentin kapıları, krallar girip ulusların görkemini ve onurunu getirsinler diye gündüz hiç kapatılmayacak. Orada zaten gece olmayacak. 27Murdar olan hiçbir şey, iğrençlik yapan veya yalancı hiç kimse asla kente girmeyecektir. Yalnızca Kuzu’nun Yaşam Kitabı’nda yazılmış olanlar kente girecektir.

Yuhanna’nın gördüğü kentte bir tapınak yoktu. Çünkü “Rab Tanrı ve Kuzu kentin tapınağıdır.” Oysa Hezekiel peygamber, gelecekte var olacak olan bir tapınağı ayrıntılı bir şekilde tarif etti (Hezekiel 40-47). Hezekiel, bu tapınaktan akacak sular gördü ve bu suların geçeceği yerlerin isimlerini verdi (Hezekiel 47:8-10). Hezekiel’in gördüğü tapınak dünyada olacak. Yuhanna’nın gördüğü kent muhtemelen gökte, yeryüzünden görülebilir bir yükseklikte kalacak. Yuhanna’nın gördüğü kentte gece olmayacak. Oysa yeryüzünde, Mesih’in bin yıllık krallığı süresinde gündüz ve gece olacak (Yeşaya 4:5).

Bir kişinin kutsal kente girmesi için tek şart, bu kişinin isminin Kuzu’nun Yaşam Kitabı’nda yazılmış olmasıdır. Yahya İsa’yı gördüğü zaman, “İşte, dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu!” dedi (Yuhanna 1:29, Kutsal Kitap). İsa Mesih, günahlarımız için ölen Tanrı Kuzusu’dur. Mesih’e iman eden her insanın ismi Kuzu’nun Yaşam Kitabı’nda yazılıdır. Mesih’e iman eden her insan, Tanrı’dan inen kutsal kente girebilecektir.

SONRAKİ BÖLÜM

ÖNCEKİ BÖLÜM

ANASAYFA